9 Nisan 2019 Salı

ingilizce proje

The pandas are endangered, and it is possible to support and support pandas in many environmental protection associations.

The pandas are two types of giant panda and little pandas, but the panda we know is black and white. The pandas that live in the forests of China and Tibet are in the species of animals that are being protected. The non-wild and herbivore fed pandas spend 12 hours a day gnawing the bamboos, and the rest are lazy. They are so lazy, they move very hard to breed.

Nutrition of Pandas

The species in the zoo is milk, fruit and cereals. They love to eat bamboo. They can eat 50 kilos of bamboo per day, which causes quick consumption.

Reproduction of Pandas

Pandas do not take the time you need to reproduction because of the lukiness. These next generations are running out.

In giant pandas, reproduction is associated with male panda tempering of female panda. After 150 days, panda babies are born and their babies are very small. These pups born as 100 grams tall as a blind are up to a mouse.

The only animal that is so small is the giant panda. China is a port for the breeding of pandas and the safety of its generation.

Puppy Pandas Care

The most affectionate animal against the puppies are pandas. The Panda suckles her calf and nods and picks it as she pleases. After 6 weeks, the eyes begin to see the pandas, starting at 3 months of age, and after 5 months of age, they start to bamboo.

Some Information About Pandas

Pandas can live up to 35 years. They eat too much feces because they eat too much. Since 2 thousand panda lives on earth, a lot of work is done to keep the species going.

Europeans, aware of the existence of pandas in the 19th century, have recently learned that this animal has been extinct. The pandas that have existed for 3 million years are animals that do not harm animals. The giant pandas are grown in China and the panda belongs to the country of China. Other countries hire pandas to China.

12 Nisan 2018 Perşembe

matematik bilim kadınılarımız (Hülya Şenkon)

hülya senkon ile ilgili görsel sonucu
1959-1960 akademik yılında İstanbul Üniversitesinin Fen Fakültesinde Matematik-dalında öğrenimine başladı. Öğrenciliğinin son yılında Matematik Bölümünde yardımcı asistan olarak göreve başladı ve 1963’ te mezun oldu. Ocak 1966’da aynı bölüme asistan olarak atandı. Prof. Dr. Orhan Şerafettin İçen’in danışmanlığında başladığı yüksek lisans çalışmasını Haziran 1966’da tamamladı ve yine Prof. Dr. Orhan Şerafettin İçen’in danışmanlığında yürüttüğü doktora çalışmasını 1972’ de tamamlayarak “doktor”unvanını aldı. Kasım 1977’de doçent oldu ve Ekim 1988’de aynı bölümde profesör kadrosuna atandı.
1990’da İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Basımevi’nden çıkan iki ciltlik “Soyut Cebir Dersleri” adlı kitabını yayımladı. Çeşitli tarihlerde, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Nazım Terzioğlu Matematik Araştırma Merkezi Müdürlüğü (1984-1988), Cebir ve Sayılar Teorisi Anabilim  Dalı Başkanlığı, Matematik Bölüm Başkanlığı(1991-1994), İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Dergisi Editör Kurulu Başkanlığı yapmış olan Prof. Dr. Hülya Şenkon, 1980’den beri Türk Matematik Derneği Genel Sekreterliği görevinin sürdürmekteydi. 16  Ağustos 1999’da kendi isteğiyle emekli olmuş ve emekliliğinden sonra İstanbul Kültür Üniversitesi Matematik- Bilgisayar Bölümü’nde ve Hava Harp Okulu’nda görev yapmıştır. Hülya Şenkon 15 Şubat 2008 tarihinde aramızdan ayrıldı.

matematik bilim kadınları (Suzan Kahramanel)

suzan kahramaner ile ilgili görsel sonucu
Türkiye’nin ilk kadın matematikçilerinden olan 1913 doğumlu  Kahramaner, Notre Dame de Sion’u bitirdikten sonra 1934 yılında İstanbul Üniversitesi Matematik ve Astronomi Bölümü’ne girdi. 1943’te İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nde Analiz 1 ve Analiz 2 dersleri asistanı oldu. Daha sonra Karmaşık Sayılar Teorisinde Katsayı Problemleri üzerine doktora yaptı. 1968 yılında profesör unvanını aldı.
Zürih, Kaliforniya ve Helsinki’nin yanı sıra Londra, Paris ve Nice’deki çeşitli üniversitelerde bilimsel çalışmalar yaptı. 1978-1979 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Matematik Bölüm Başkanı oldı. 40 yıl süren akademisyenliğinin sonunda yaş haddinden emekliye ayrıldı. 22 Şubat 2006’da hayata veda eder

matematik bilim kadınları (Selma Soysal)

 
nermin arık ile ilgili görsel sonucu
Türkiye’nin ilk kadın matematik profesörü Selma Soysal 1924 yılında Zonguldak’ta doğmuştur. Çocuk yaşta Fransızca ve Rumca öğrenir. İlköğretimini Zonguldak’ta, ortaöğrenimini İstanbul’da, Çapa Kız Öğretmen Okulunda parasız yatılı olarak sürdürdü. Sonra Kandilli Kız Lisesinde okudu. 1941 yılında İstanbul Üniversitesi’ne Matematik-Astronomi Bölümü’ne girdi. Cahit Arf’la Sonsuz Boyutlu Hilbert Uzayları konusunda doktora tezini yazdı. Bir süre Paris’te Henri Poincare Enstitüsü’nde(1951), Londra’da ve ABD’de MIT’ de çalıştı. İTÜ’de 47 yıl boyunca çalıştı. Bir süre İnşaat Fakültesi Yüksek Matematik kürsü başkanlığını yürütmüştür.
Selma Soysal’ın Math Sci Net’te fonksiyonel analiz ve operatör teorisi konularında, 1949-1967 yılları arasında yazılmış 4 makalesi gözüküyor. Ayrıca 1967 tarihli Yüksek Matematik Dersleri(Reel Sayılar Sistemi)adlı bir kitabı vardır.(Arı Kitapevi, 77 sayfa). Kendisi 2011 yılında aramızdan ayrılmıştır.

7 Ocak 2018 Pazar

Ali Nesin

Ali NesinTürk matematikçi. 1956′da İstanbul’da doğdu. İlkokuldan sonra ortaokulu İstanbul’da Saint Joseph Lisesi’nde, liseyi de İsviçre’nin Lozan kentinde tamamlayan Nesin 1977-1981 yılları arasında Paris VII Üniversitesi’nde matematik öğrenimi gördü. Daha sonra ABD’de Yale Üniversitesi’nde matematiksel mantık ve cebir konularında doktora yapan Ali Nesin, 1985-1986 arasında Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kampusü’nde öğretim üyeliği yaptı.
Türkiye’ye kısa dönem askerlik görevi için geldiği sırada “orduyu isyana teşvik” iddiasıyla tutuklanarak yargılandı. Yargılanma sonunda beraat ettiği halde pasaport1987-1989 arasında Notre Dame Üniversitesi’nde yardımcı doçent, ardından 1995′e kadar Kaliforniya Üniversitesi Irvine Kampusü’nde doçent ve daha sonra profesör olarak görev yaptı. 1993-1994 Öğretim Yılı’nı Bilkent Üniversitesi’nde misafir öğretim görevlisi olarak geçirdi. 1995′te, babası Aziz Nesin’in ölümü üzerine yurda kesin dönüş yaptı ve Nesin Vakfı yöneticiliğini üstlendi. Ayrıca Bilgi Üniversitesi Kasım 2004′den beri de Nesin Yayınevi genel yönetmenliğini yapmaktadır. verilmediği için işine dönemeyen Nesin, sonunda yeniden passaport alarak yurtdışına gitti. Matematik Bölümü Başkanı olan Ali Nesin iki çocuk sahibidir. 
Ali Nesin’in Matematik ve Korku, Matematik ve Doğa, Matematik ve Sonsuz,Develerle Eşekler, Önermeler Mantığı adlı kitaplarının yanısıra çeşitli dergilerde çıkmış bilimsel makaleleri ve İngilizce bir kitabı bulunmaktadır. Matematiksel araştırma alanı “Morley mertebesi sonlu gruplar”dır. Aynı zamanda, üç ayda bir yayımlanan, Matematik Dünyası adlı bir matematik dergisi çıkarmaktadır. 
Matematik araştırmaları, bölüm başkanlığı ve Nesin Vakfı yöneticiliğinin yanı sıra yağlıboya resim, desen ve portre çalışmaları da yapmaktadır

Kerim Erim

Kerim Erim (1894 - 1952), Kerim Erim Hayatı, Kerim Erim Kimdir?
İlk doktoralı Türk matematikçidir. Doktora derecesini 1919'da Almanya’nın Erlangen kentindeki Frederich-Alexanders Üniversitesi’nden aldı. Türkiye'de yüksek matematik öğretiminin yaygınlaşmasında ve çağdaş matematiğin yerleşmesinde etkin rol oynadı; mekaniğin matematik esaslara dayandırılmasına öncülük etti. Ülkemizde bir matematik doktorası yöneten ilk bilim adamı oldu. Devlet sanatçısı piyanist Gülsin Onay’ın dedesidir.
İstanbul Yüksek Mühendis mektebi'ni bitirdikten (1914) sonra Berlin Üniversitesi'nde Albert Einstein'in yanında doktorasını yaptı (1919)
Kerim Erim Cumhuriyet Türkiyesi matematiğinin en büyük kurucularındandır. Diferansiyel ve integral hesabın ve matematiksel analiz metotlarının eğitiminin ülkemizde en kapsamlı biçimde verilmesinde en büyük rol onundur. Ülkemizin ilk matematik doktoru olan Kerim Erim bu alanlarda sadece eğitim çalışmalarıyla yetinmemiş, matematik araştırmalarını da başlatmıştır
Ülkemizde bir matematik doktorası yöneten ilk bilim adamımız da odur. Bilimin uluslararası niteliğine ve uluslararası bilimsel yayın yapma gereğine önem veren, enstitü çalışmaları ve bilimsel yayınlar aracılığıyla bunu ilk defa kurumsallaştırarak pratiğe dönüştüren bir bilim insanıdır.
Kerim Erim, Cumhuriyet döneminde matematiği uluslararası bir niteliğe kavuşturmuştur. Bu anlamda erken dönem Cumhuriyet matematiğinin uluslararası yüzüdür. Hem uluslararası bilimsel gelişmeleri yakından izlemiş, hem de uluslararası bilim topluluğuna bir araştırmacı olarak doğrudan katılmıştır.

6 Ocak 2018 Cumartesi

harezmi

Harezmi 780 yılında Özbekistan'ın Karizmi kentinde dünyaya gelmiştir. Tam olarak ismi Ebu Abdullah Muhammed bin Musa El-Harezmi'dir. Kendisini matematik tarihinin en büyük bilim adımı olarak tanımlayabiliriz. Çünkü cebirin ve algoritmanın kurucusudur. EL harezmi sadece matematikle değil aynı zamanda astronomi ve coğrafyayla da ilgilenmiştir. Batı dünyasında en çok etkide bulunan bilim adamı diyebiliriz. Çalışmalarına Abbasi halifesi Mem'un tarafından

 Bağdat Saray Kütüphanesine getirilmesiyle başlamıştır. Daha sonra burada yabancıeserlerin tercümesini yapmak amacıyla kurulan bir tercüme akademisi olan Beyt'ül Hikme'de göreve başlar. Harezmi'nin bu kadar önemli bir bilim adamı olmasının sebebi sadece cebirin kurucusu olması değildir aynı zamanda geliştiricisi de olmasıdır. Hayatındaki bir çok büyük eserini Bağdat Saray Kütüphanesinde yapmıştır.

Harezminin ilk eserlerinden biri aritmetik alanındadır. Ancak bu alanda bıraktığı yapıtın orjinali kayıptır. Bu kitabın bu güne kadar gelmesinin sebebi Bathlı Adelard'an tarafından Lâtinciye çevrilmesinden kaynaklanır. Bu kitabın ismi De Numero Indorum (Hint Rakamları Hakkında)'dur. Bu kitabında on rakamlı konumsal Hint rakamlama ve hesaplama sistemini anlatmıştır. Batıdaki matematikçiler Romalılardan bu yana kullanılan harf rakam ve hesap sistemi yerine Hint rakam ve hesap sistemini kullanmayı bu yapıttan öğrenmişlerdir. Bu yapıtı batı dünyasındaki matematikçileri çok etkilemiştir. Daha sonra bu hesaplama sistemine Harezminin isminden türetilen algoritma (algorism) denmiştir. On rakamdan oluşan rakamlama sistemi ise, Harezmi tarafından tanıtıldığı için Arap Rakamları veya kökeni Hindistan olduğu için Hint-Arap Rakamları denmiştir.
Harezminin eserleri: Harezminin en büyük eseri cebirdir. Kendisi cebirin kurucusu ve geliştiricisidir. Bu konuda yazılan ilk ve yaygınlaştırılan kitap El Kitabü'l Muhtasar fi Hisabi'l Cebr ve'l Mukabele 'dir. Harezminin bu eseri kendisine İslam ve batı bilim dünyasında çok ün kazandırmıştır. Batı dünyası ilk kez bu kitap sayesinde cebiri kullanmış ve öğrenmiştir. Bu yapıtta ana konular birinci ve ikinci dereceden denklemlerin çözümleri, binom çarpımları, çeşitli cebir problemleri ve miras hesabıdır. Harezmi cebirle ilgili çalışmalarında ikinci dereceden denklemler konu üzerinde çok durmuştur. Birinci dereceden denklemleri incelerken Yanlış Yolu İle Çözme Yöntemi'ni kullanmıştır.
Harezmi'nin bu büyük yapıtı 12. yüzyılda Chesterlı Robert ve Cremonalı Gerard tarafından Latinceye çevrilmiştir. Batı dünyası bu yapıttan çok fazla etkilenmiş ve cebiri bu sayede öğrenmiştir. Cebir batı dünyasında el-cebr isminden algebra'ya dönüştürülmüştür. Daha sonra batı dillerinde cebir algebra olarak tanımlanmıştır. Aynı zaman Harezmi'nin bu yapıtı batı dünyasında cebirin kullanımının yaygınlaşmasında da büyük rol oynamıştır.